ALLAH SEVGİSİNE TALİP OLMAK - (Sırru'l-Esrar 2.cilt)

ALLAH SEVGİSİNE TALİP OLMAK

 

Allah sevgisine, Allah dostluğuna talip olanlar şöyle gerektir ki, uykusundan uyana, hemen kalbini, batınını Allahu Teâlâ hazretlerine yönelte ve fikrini Allahu teala’nın emrine sarf eyleye. Allahu Teâlâ’dan gayriye fikrini döndürmeden derhal uyandığı gibi, hemen dilini Allah’ın zikrine meşgul eyleye. Zira mürid-i sadık şu sabi çocuk gibidir ki, o çocuk neyi çok sever, hırsı tamahı niye ise, onunla uyur. Arzu, istekleri kalpte ne ise onunla uyanır. İşte kalpte niyet, arzu, maksatlar Allah zikri ve düşünceleri Allah’ın sevgisini ve Allah’ın rızasını aramak, bulmak niyetinde olmak, dualarımızda, ya Rabbi, bu ibadetler ki, zikir, namaz, Kur’an, oruç vesair ibadetlerimdeki tek istek maksadım, senin rızan ve sevgin ile sana kavuşmaktır. Arayıp bulmak istediğim sensin, senin aşkınla, senin rızandır. Allah’ım, bu arayıp bulmak istediğimiz arzu ve hacetlerimizden bizleri boş çevirme, ya Rabbi!

İşte kalpte bunlardan gayrilerini, gayri arzuları kalpte yerleştirmeyip, atmak azminde olalım ve daima kalpte Allah zikri ve Allah fikrini ve Allah sevgisini ve Allah korkusunu tutalım ki, uykuya bunlarla yatıp uyandığımız zamanda, hemen kalbimize, dilimize, Allah zikri ve Allah fikri gelsin.

İşte mezara da, mahşere de bu şekilde gidelim, inşaallahu Teâlâ. İnsana lazım olan uykudan uyandığı zaman kalbini araştırıp baka. Kasdı muradı, düşünce ve fikri nelerdir, hemen kalbe, dile Allah ve Allah zikri ve fikri mi geliyor, yoksa dünya işleri mi ve nefsin heva ve arzuları mı geliyor. Eğer kasdi arzusu ve gussası, endişesi Allah’tan gayrilere olursa, çok müşküldür. Allah’ım korusun. Çünkü kıyamet gününde kabirden kalktığı vakit, kalpte kastettiği, arzu ettiği murad üzerine kalksa gerektir. Onun için uykudan uyanınca, Allah’ı zikir üzere uyanıp, onun canibinden yana teveccüh eyleye, yani başkalarından Allah tarafına kaça. İşte insanın batını bunun üzerine olsa, envar-ı Rabbani gelince, bunları arıtır. Ondan sonra nefhat-ı ilahiyyenin batını barid olur. Onun üzerine maarif-i ilahi dökülse, uykudan uyandığı vakit derhal şunu okuya:

اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذ۪ٓى اَحْيَانَا بَعْدَ اَمَا تَنَا وَرَدَّ اِلَـيْنَا اَرْوَاحَنَا وَاِلَيْهِ الْبَعْثُ وَالـنُّشُورُ

Ortalama gecenin en az üçte biri kalınca iktidarı olan kalkar, abdest alır, teheccüd namazı kılar, dersini çeker. Dersi yok ise, Peygamber Efendimize veya O’nun halifelerine, ahirete göçmüş olanlardan Pirimiz Abdülkadir Geylani hazretlerine vesair büyük pirlerin ruhlarına teveccüh ve rabıta yapabilirsiniz. Bu hal üzere namazla biraz zikrullah ile meşgul olur. Sabah ezanını bekler. Müezzin, Allahu Ekber deyince, sen de beraber diyesin. İkinci Allahu Ekler arasında şu duayı okuyasın:

اَللّٰـهُمَّ يَا اَهْلَ الْـكِبْرِيٰٓاءِ وَالْعَظَمَةِ وَ يَامُنْتَهَى الْجَبَرُوتِ وَالْعِزَّتِ يَا وَلِىَّ الْعَوْنِ وَالْقُدْرَتِ يَا مَالِكَ الدُّنْيٰا وَالْاٰخِرَتِ سَمِعْنَا وَاَطَعْنَا غُفْرَنَكَ رَبــَّنَا وَاِلَيْكَ الْمَص۪يرُ

“Allahümme ya ehlel kibriyai vel azameti veya muntehel ceberuti vel izzeti ya veliyyel avni vel kudreti ya maliked dünya vel ahireti semi’na ve ata’na ğufraneke rabbena ve ileykel masiru”

 Yine müezzin ikinci Allahu Ekber dediği vakit, beraber diyesin. Ezanı beraber diyesin. Ezan tamam olunca, bilirsen ezan duasını okuyasın. Sonra sabah namazının sünnetine durup, evvel rekâtında fatihadan sonra Kul ya eyyühel kafirun okuya. İkinci rekâtta, fatihadan sonra kul huvallahu ahad okuya. Ondan sonra yedi kere veya on yedi kere

اَسْتَغْفِرُ اللّٰهَ لِذَنْب۪ى فَسُبْحَانَ اللّٰهِ بِحَمْدِ رَ بـّ۪ى

“Estağfirullahe lizembi fe subhanallahi Bi hamdi rabbi”

Diyesin. Ve ondan sonra bu duayı okuyasın. Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem sabah namazının sünneti ile farzı arasında bu duayı okurdu.

Dua şudur:

اَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ اَللّٰهُمَّ اِنّ۪ى اَسْئَلُكَ رَحْمَةً مِنْ عِنْدِكَ تـَهْد۪ى بِهَا قَلْب۪ى وَتَجْمَعُ بِهَا شَمْل۪ى وَتَلِّمُ بِهَا شَعْث۪ى وَتَرُدُّبِهَا اُلْفَت۪ى وَتُصْلِحَ بِهَا د۪ين۪ى وَتَحْفَظُ بِهَا غٰٓائِب۪ى وَتَرْفَعُ بِهَا شَاهِد۪ى تُزَكّ۪ى بِهَا عَمَل۪ى وَتُـبَيِّضُ بِهَا وَجْه۪ى وَتـُلَقِّتُن۪ى بِهَا رُشْد۪ى وَتَعْصُمُن۪ى بِهَا مِنْ كُلِّ سُوٓءٍ اَللّٰهُمَّ اَعْطِن۪ى ا۪يمَانًا صَادِقًا وَيَق۪ينًا لَيْسَ بَعْدَهُ كُفْرٌ وَرَحْمَةً اَنَالُ بِهَا شَرَفَ كَرٰامَتِكَ ف۪ى الدُّنْيَا وَالْاٰخِرَةِ اَللّٰـهُمَّ اِنّ۪ى اَسْئَلُكَ الْفَوْزَ عِنْدَ الْقَضٰٓاءِ وَمَنَازِلَ الشُّهَدٰٓاءِ وَالنَّصْرَ عَلٰى الْاَعْدٰٓاءِ وَمُرٰافَقَةَ الْاَنْبِيٰٓاءِ اَللّٰـهُمَّ اِنّ۪ي اُنْزِلُ بِكَ حَاجَت۪ى فَاِنْ قَصُرَ رَائ۪ى وَضَعُفَ عَمَل۪ى وَافْتَقَرْتُ اِلٰى رَحْمَتِكَ وَاَسْئَلُكَ يَاقَاضِىَ الْاُمُورِ وَ يَا شَاف۪ى الصُّدُورِ كَمَا تُج۪يرَ ن۪ى مِنَ الْـبُحُورِ اَنْ تُج۪يرَن۪ى مِنْ عَذٰابِ السَّع۪يرِ وَمِنْ دَعْوَتِ الثُّبُورِ وَمِنْ فِتْنَةِ اْلقُبُورِ اَللّٰهُمَّ مَا قَصُرَ عَنْهُ رَائ۪ى وَضَعُفَ ف۪يهِ عَمَل۪ى وَلَمْ تَبْلُغْهُ نِـيَّت۪ى اَوْ اُمْنِيَّت۪ى مِنْ خَيْرٍ وَعَدْتَهُ اَحَدًا مِنْ عِبَادِكَ اَوْخَيْرِ اَنْتَ مُعْط۪يهِ اَحَدًا مِنْ خَلْقِكَ فَاَنَا اَرْغَبُ اِلَيْكَ ف۪يهِ اَسْئَلُكَهُ يٰا رَبَّ الْعَالَم۪ينَ اَللّٰهُمَّ اَجْعَلْنَا هَاد۪ينَ مَهْدِيّ۪ينَ غَيْرَ ضٰٓالّ۪ينَ وَلٰا مُضِلّ۪ينَ حَرْبًا لِاَعْدٰٓائِكَ وَسِلْمًا لِاَوْلِيٰٓائِكَ نُحِبُّ بِحُبِّكَ النَّاسَ وَنُـعَاد۪ى بِعَدٰاوَتِكَ مَنْ خَالَفَكَ مِنْ خَلْقِكَ اَللّٰهُمَّ هٰذَا الدُّعٰٓاءِ وَمِنْكَ الْاِجَابَةُ وَهٰذَا الْجُهْدُ وَعَلَيْكَ الـتُّـكْلٰانُ وَلٰاحَوْلَ وَلٰا قُـوَّةَ اِلّٰا بِاللّٰهِ الْعَلِىِّ الْعَظ۪يمِ اَللّٰهُمَّ يَا ذَالْجَبَلِ الشَّد۪يدِ وَالْاَمْرِ الرَّش۪يدِ اَسْئَلُكَ الْاَمْنَ يَوْمَ الْوَع۪يدِ وَالْجَنَّةَ يَوْمَ الْخُلُودِ مَعَ الْمُقَرَّب۪ينَ الشُّهُودِ وَالرُّكِّعَ السُّجُودِ وَالْمُوَّف۪ينَ بِالْعُهُودِ اِنَّكَ رَح۪يمٌ وَدُودٌ وَاَنْتَ تَفْعَلُ مَا تُر۪يدُ سُبْحَانَ مَنْ تَعَطَّفَ بِاالْعِزِّ وَقَالَ بِه۪ سُبْحَانَ مَنْ لَبِسَ الْمَجْدَ وَتَـكَرَّمَ بِه۪ سُبْحَانَ الَّذ۪ى لٰا يـَنْبَغِى التَّسْب۪يحُ اِلّٰا لَهُ سُبْحَانَ ذِى الْفَضْلِ وَالـنِّعَمِ سُبَحَانَ ذِى الْجُودِ وَالْكَرَمِ سُبْحَانَ الَّذ۪ٓى اَحْصٰى كُلَّ شَىْءٍ بِعِلْمِه۪ اَللّٰهُمَّ اَجْعَلْ ل۪ى نُورًا ف۪ى قَلْب۪ى وَنُورًا ف۪ى سَمْع۪ى وَنُورًا ف۪ى بَصَر۪ى وَنُورًا مِنْ خَلْف۪ى وَنُورًا عَنْ يَم۪ين۪ى وَنُورًا عَنْ شِمَال۪ى وَنُورًا مِنْ فَوْق۪ى وَنُورًا مِنْ تَحْت۪ى اَللّٰهُمَّ زِدْن۪ى نُورًا وَاَعْطِن۪ى نُورًا وَاجْعَلْ ل۪ى نُورًا

“Allahümme salli ala Muhammedin ve ala ali Muhammedin Alla-hümme inni es’elüke rahmeten min indike tehdi biha kalbi vetecmau biha şemli vetellimu biha şa’si veteruddü biha ülfeti ve tusliha biha dini vetahfezu bihe gaibi veterfau biha şahidi tuzekki biha ameli vetubeyyidu biha vechi ve tuleggituni biha rüşdi ve tasimuni biha min külli sûin Allahümme a’tini imânen sâdigan ve yakinen leyse ba’dehu küfrun ve rahmeten enâlü bihâ şerefe kerametike fiddünyâ vel âhireti Allâhümme innies’elükelfevze ındehu gazâi ve menâzileşşuhedâi ven  nasra alel a’dâi ve murafegatel enbiyâi Allâhümme inni ünzilu bike hâ ceti fein gasura rai ve daufe ameli veftegartü ilâ rahmetike ve es’elüke ya gâdiyel ümuri veyâ şâfissudûri kemâ tucirani minel buhûri en tucirani min azâbissairi vemin da’vetis sübûri vemin fitnetilgubûri Allahümme mâ gasura anhu rai vedaufe fihi ameli velem tebluğhu niyyeti ev ümniyyeti min hayrin ve adtehû ahaden min ibâdike ev hayri ente mu’tihi ahaden min halgıke feene erğabu ileyke fihi es’ elukehu ya rabbel alemine Allahümmec alna hediyna mehdiyyine ğayra dâlline velâ mudilliyne harben lia’dâike vesilmenli evliyâike nuhibbu bi hubbike-n-nase ve nuâdi bi adâvetike men hâlafeke min halgıke Allahümme hazedduâi ve minkel icâbetu ve hezelcühdü ve aleykettüklânu velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil aziymi Allahümme ya zelcebelişşediydi vel emrirreşidi es’elükel emne yevmel vaidi vel cennete yevmelhulûdi maal mukarrebin eşşuhudi verruki assucûdi velmuvvefiyne bil uhûdi inneke rahiymun vedüdün ve ente tef’alu mâ tûriydu subhâne menteattafe bil izzi ve gâle bihi subhâne menlebisel mecde vetekerreme bihi subhanelleziy lêyenbağıttesbiyhu illa lehu subhâne zil fadli venniami subhâne zil cûdi vel keremi subhânellezi ahsâ külle şey’in bi ilmihi Allahümmec alli nûran fi galbi ve nûran fisem’iy ve nûran fi basariy ve nûran min halfi ve nûran an yeminiy ve nûran anşimâli ve nûran min fevgı ve nûran min tahti Allahümme zidniy nûran ve a’tini nûran vec alli nûran”

Ve cemii meşayihin ittifakı bunun üzerinedir ki, bu duaya itikat, huzur-ı kalp ile halis niyet ile devam edenler, hiç birisi mahrum kal-madı ve hem de kalmaya, inşaallahu Teâlâ. Bu duayı okuduktan son-ra sabah namazının farzını mümkün olursa, cemaatle kıla. Mümkün olmazsa, tek de kılabilir. Sonra evradları, yani dersleri var ise, okuya ve tesbih ve duadan sonra yerinden kalkmadan şu duayı okuya. Oku-nacak dua budur:

اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ يُو ف۪ى نِعَمَكَ وَيـُكَاف۪ى مَز۪يدَكَ نَحْمَدُكَ كُلِّهَا مَا عَلِمْنَا مِنْهَا وَمَا لَمْ نَعْلَمْ وَعَلٰى كُلِّ حَالٍ اَسْتَغْفِرُ اللّٰهَ

“Elhamdulillahi yuvafi niameke ve yukafi meziydeke nahmedüke külliha ma alimna minha vema’lem nağlem veala külli halin estağfi-rullahe”

Bu duaları ağır ağır tefekkür ile acele etmeyip, tecvid-i huruçla okuyasın. Ondan sonra müsebbeat-ı aşere suresini okuya. Bir Yasin-i şerif okuya. Sure-i Vassaffat’ın evvelinden ve ahirinden okuya.

<<< Önceki Kayıt - Sonraki Kayıt >>>