İMANIN ÜÇ ŞARTI - (Zuhurâtı Izhârı'l-Vakf-ı Güneş 2.cilt)

İMANIN ÜÇ ŞARTI

 

Bir kimse Allah'u Teâlâ'ya iman ederse ve Resûlullaha iman ederse sıddıklardan olur diyenlere Şeyhimiz Bilal Baba Hazretlerinin cevabı.

Kadirli'den bir adam geldi. Hocamız dedi ki:

- Bir kimse Allah'u Teâlâ'ya iman ederse ve Resûlullaha iman ederse sıddıklardan olur diyor. İmam-ı Gazali yazmıştır. Ayette vardır deyince;

- Yalnız imanla nasıl sıddıklardan oluyor dedim.

- Sus burada ayet var, imanın gider, dedi. Buna çok merak ettim. Dedim ki:

- İmam-ı Gazali Hazretleri imanın şartlarından yazmış ona baksın, imanın şartlarını öğrensin

Şimdi buna cevap şunlardır:

İmanın üç şartı vardır. Hadisi şerif

اَ لْإ۪يمَانُ قَوْلٌ وَ فِعْلٌ

Buhari-i şerifte “İman ikrar söz iledir. Beraber ibadet etmektir.” Yine;

اَ لْإ۪يمَانُ اِقْرَارٌ بِالِّسَانِ وَتَصْد۪يقٌ بِالْجِنَانِ وَعَمَلٌ بِا لْاَرْكَانِ

Yani bu hadisi şerifin manası; “İman dille ikrar kalb ile tastik ve erkani ile amel etmektir.”[1]

Dilinle ikrar edeceksin. Kalbinle tastik edeceksin. Erkanıyla da amel edeceksin. Buna dair ayetlere bak.

اِنَّ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ كَانَتْ لَهُمْ جَنَّاتُ الْفِرْدَوْسِ نُزُلًاۙ

Yani, “Tahkik imanla beraber ameli Salih işleyenlere cen-netler vardır”.[2] İmanla beraber lazım. Vel asr suresinde.

اِلَّا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ

“Yalnız imanla ameli Salih beraber olursa olur.”[3] Vet-tin suresinde:

اِلَّا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ فَلَهُمْ اَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍۜ

Yani, “Şol kimseler ki iman ettiler ve ameli Salih işlediler. Onlar için ecri gayri memnun vardır.”[4]

Yoksa yalnız iman edenlere değil. İmanla beraber ameli Salih işleyenlere kendilerinin memnun olduklarından ziyade ecir vardır.

Bu hocanın sözleri harici mezheblerin, oruçsuz, namazsız, iba-detsiz, mezheblerin sözleridir. Bu sözler onlara çok yarar. Yine ayeti kerime’de:

وَعَدَ اللّٰهُ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ مِنْهُمْ مَغْفِرَةً وَاَجْرًا عَظ۪يمًا

“İmanla beraber ameli saliha devam edenlere Cenab-ı Allah hem mağfiret hem de büyük mükafat vaad etmiştir.”[5]

Cenab-ı Hak’kın bu kadar yaptığı vaadlerin hepsi iman edip ameli Salih işleyenleredir.

Bir adam iman etse amel etmese ona yok. Amel etse iman etmese ona yok. Bunun ikisi beraber olmadıktan sonra Allah’u Tealanın vaadi iman edip ameli Salih işleyenleredir. Deyu buyuruyor.

Allah’u Tealaya inananlar tefarratu ile inanmalıdır. Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimize inananlar tefarruatı ile inanmalıdır. Yani bu dalına budağına inanmalıdırlar. Amentü billahi vemalaiketihi ve-kütübihi Allah’a inandım. Meleklerine inandım. Kitap-larına inandım. Resulüne inandım. Demektir. Sen inandım demek yalnız Resulüne demekle Allah’u Tealanın kitabına, kitabındaki emirlerine inanıp ve onunla amel etmedikçe, iman etmiş olamazsın. İman amel etmekle tamam olur. İmanı tamamlayan ameldir. Resu-lullah sallallahu aleyhi ve sellem’e ona iman ettim diyen hadisleriyle emirlerine inanmak lazımdır. Onun hadislerine onun söylediklerine inanmadıktan sonra sen yalnız Resulullaha inandım demek fayda etmez. Kabulden sonra dediklerini tutmakla olur. İman böyle tamam olur. Allah’u Tealaya inandım ve Resulüne inandım de ve söyledik-lerini sözünü tutma, nerede iman sahibi oldun. Hem de nasıl sıddık oldun. Kezzapsın yalancısın.

 


[1] Beyhaki Şuabu-l-İman c.1.s.48/17 (Beyrut).

[2] Kehf Suresi, 18/107.

[3] Asr Suresi, 103/3.

[4] Tin Suresi, 95/6.

[5] Fetih Suresi, 48/29.

<<< Önceki Kayıt - Sonraki Kayıt >>>